Turkcell’in 12 yıldır sürdürdüğü ‘Geleceği Yazanlar’ projesi kapsamında düzenlediği ‘Geleceği Yazan Kadınlar Yapay Zekâ’ programı tamamlandı. Türkiye’nin yapay zekâ alanında ihtiyaç duyduğu iş gücüne katkı sunmayı amaçlayan programın kapanış töreni, Hilton İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirildi.
Gün boyu ekrana bakarken, çoğu zaman dünyayı sadece “gördüğümüz” ve “duyduğumuz” zannediyoruz. Oysa diş macununun sabah bıraktığı karıncalanma, duşta akan suyun tenimizdeki hissi, şampuanın kokusu ya da taze kahvenin aroması… Hepsi aynı anda çalışıyor ve beynimiz bunları tek bir “bütün deneyim”e çeviriyor. Yeni araştırmaların ortak mesajı net: Aristoteles’in beş duyusu, sandığımız kadar “tam bir liste” olmayabilir.
Füzyon reaktörleri genelde “temiz ve bol enerji” hedefiyle anılıyor. Ancak yeni bir bilimsel öneri, bu dev tesislerin beklenmedik bir yan faydası olabileceğini söylüyor: Karanlık maddenin en güçlü adaylarından biri olan “aksiyon” gibi parçacıklar, reaktörün içinde gerçekleşen füzyonun doğrudan ürünü olarak değil, reaktörün duvarlarında yaşanan çarpışmalar sayesinde ortaya çıkabilir.
Arçelik, satış sonrası hizmetlerini yapay zeka ile tanımlayan bir dönüşüm programını hayata geçirdiğini duyurdu.
Anna’s Archive adlı “gölge kütüphane” arama motoru, Spotify’ın müzik kataloğunu büyük ölçekte “kazıdığını” ve dev bir arşiv hazırladığını iddia etti. Grubun açıklamasına göre paket, yaklaşık 256 milyon parçaya ait metadata (şarkı, albüm, sanatçı bilgileri gibi) ve 86 milyon ses dosyasından oluşuyor. Toplam boyutun da 300 TB’a yakın olduğu öne sürülüyor.
Plastik kirliliği büyürken bilim insanları “doğada kendi kendine yok olan” yeni malzemeler peşinde. Avustralya’daki Flinders Üniversitesi’nden araştırmacılar, süt proteinleri, nişasta ve nanokil kullanarak ince bir biyobozunur film geliştirdiklerini ve bunun toprakta yaklaşık 13 haftada tamamen dağılıp kaybolmasının beklendiğini duyurdu. Hedef, özellikle gıda ambalajı gibi tek kullanımlık plastiklerin yerine daha sürdürülebilir seçenekler koymak.
Evrenin “her yönde aynı” göründüğü fikri, bugün kozmolojide kullandığımız standart modelin temel taşı. Ancak yeni yayımlanan bir çalışma, bu varsayımın düşündüğümüz kadar sağlam olmayabileceğini; evrenin büyük ölçekte asimetrik bir yapıya sahip olabileceğini öne sürüyor. Eğer bu tablo doğrulanırsa, mesele sadece bir “detay düzeltmesi” değil, kozmolojinin kullandığı ana çerçevenin yeniden düşünülmesi anlamına gelebilir.
Güneş Sistemi’ne kozmik ölçekte “komşu” sayılan Fomalhaut yıldızının etrafında, iki dev kaya parçasının çarpışması ikinci kez doğrudan gözlemlendi. Hubble Uzay Teleskobu, yıldızın tozlu enkaz halkasında iki ayrı dönemde ortaya çıkan iki parlak “noktanın” (cs1 ve cs2) aslında birer gezegen değil, çarpışma sonrası oluşan dev toz bulutları olduğunu işaret ediyor.
Stanford, Carnegie Mellon (CMU), Pennsylvania (Penn) ve MIT’ten mühendisler, ABD merkezli yarı iletken üreticisi SkyWater Technology ile birlikte yeni bir bilgisayar çipi prototipi geliştirdi. Çalışmanın en dikkat çekici yanı, “monolitik 3D” denilen yaklaşımla üretilen bu çipin ABD’de bir ticari dökümhanede (foundry) üretilmiş olması ve aynı zamanda bugüne kadarki en yüksek 3D kablolama yoğunluklarından birini hedeflemesi.
Uzaydan bakınca Dünya’nın “mevsim düzeni” sandığımız kadar mekanik işlemiyor. California Üniversitesi Berkeley ekibinin 20 yıllık uydu verisiyle hazırladığı yeni küresel harita, ilkbahar-yaz-sonbahar-kış döngüsünün birçok bölgede komşu alanlar arasında bile aynı anda yaşanmadığını ortaya koyuyor. Yani aynı yarımkürede, benzer rakımda ya da aynı enlemde olmak, her yerde mevsimsel değişimlerin senkron gideceği anlamına gelmiyor. Bazen yan yana iki bölge, sanki “farklı doğa saat dilimlerinde” yaşıyormuş gibi bambaşka ritimlere sahip olabiliyor.
Apple Music, ChatGPT’nin uygulama dizininde (Apps) aktif hale geldi. En çok merak edilen nokta ise şu: Bu entegrasyon, ChatGPT üzerinden “tam şarkı dinleme” anlamına gelmiyor. Yani ChatGPT, Apple Music’i bir müzik çalar gibi açıp arka planda yayın yapmıyor; ancak sohbet içinde görünen parçalardan kısa ses klipleri dinlemek mümkün.
Yörüngedeki uzay çöpü riski büyürken, iki şirket uzay araçları için dikkat çeken bir sigorta modelinde güçlerini birleştiriyor. Kaliforniya merkezli yörünge hizmetleri girişimi Arkisys ile Londra merkezli Odin Space, klasik “görev genelini kapsayan” pahalı poliçeler yerine, özellikle uzay çöpü çarpışmalarını hedefleyen ve sensör verisiyle doğrulanabilen bir teminat sunmayı amaçlıyor.
NASA’nın SPHEREx uzay teleskobu, göreve başladıktan yalnızca 6 ay sonra tüm gökyüzünün ilk kızılötesi haritasını tamamladı. İnsan gözüyle görülemeyen kızılötesi ışığı 102 farklı dalga boyunda “renk” gibi ayırarak tarayan teleskop, bilim insanlarına hem evrenin en erken anlarına hem de galaksilerin yaklaşık 14 milyar yıllık evrimine yeni bir pencereden bakma şansı veriyor.
Mars’a giden astronotların yalnızca yakıtı, oksijeni ve suyu değil, zamanı da “yeniden ayarlaması” gerekecek. ABD’de NIST’ten (Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü) iki fizikçinin hesaplamalarına göre, Mars yüzeyindeki saatler Dünya’dakilere kıyasla günde ortalama 477 mikrosaniye daha hızlı ilerliyor. İlk bakışta önemsiz görünen bu fark, Dünya-Ay-Mars arasında saniyenin çok küçük dilimlerinde senkronizasyon gerektiren iletişim, konumlama ve navigasyon sistemleri için kritik olabilir.
Gökbilimciler, teoride yıllardır konuşulan ama bugüne kadar net biçimde kanıtlanamayan “süperkilonova” senaryosuna uyan ilk güçlü adayı yakalamış olabilir. On sekiz Ağustos 2025’te LIGO ve Virgo’nun kaydettiği kütleçekim dalgası sinyalinin ardından, Palomar’daki Zwicky Transient Facility (ZTF) teleskobu aynı bölge ve zaman aralığında AT2025ulz adlı bir patlamayı tespit etti. Araştırmacılara göre olay, tek bir patlama gibi görünse de aslında iki aşamalı olabilir: önce bir süpernova, ardından onun “içine karışmış” bir kilonova.
Güneş “beyaz” görünse de, ışığının gökkuşağına ayrılmış tayfı binlerce ince karanlık çizgiyle dolu. Bu çizgilerin büyük kısmı, Güneş atmosferindeki atom ve moleküllerin belirli dalga boylarını “yutmasıyla” oluşuyor. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, tayftaki bazı karanlık çizgilerin hangi maddeye ait olduğu bugün bile net biçimde açıklanamıyor.
Bilgisayar donanımı piyasasında son aylarda yaşanan RAM fiyatlarındaki şok edici yükseliş, hem son kullanıcıları hem de sektör profesyonellerini endişelendiriyor. Tüketici elektroniği ürünlerinin maliyetlerini doğrudan etkileyen bu artışın ardındaki temel neden, tüm teknoloji dünyasını etkisi altına alan yapay zeka (YZ) patlaması olarak gösteriliyor. Peki yüzde 300'e yakın yükselişin görüldüğü RAM fiyatları neden yükseldi, tekrar düşecek mi? İşte, o detaylar
Bazen evren, “olmaz” denen senaryoları gözümüzün önüne koyuyor. Astronomlar ilk kez, süper kütleli bir kara deliğin ev sahibi galaksisinden kopup uzaya doğru kaçtığını net biçimde doğruladı.