Selin Irmak Kaçmaz

Ülkenin dört bir yanında on binlerce litre sahte içki ele geçirildi! Bütün organlara zarar veriyor, ölüm oranları da çok yüksek... İşte bilmeniz gerekenler

24 Aralık 2025

Yılbaşı yaklaştıkça sahte içkiye yönelik operasyonlar arttı. Jandarma 17 şehirde sahte içki operasyonu gerçekleştirdi. Son iki haftada yapılan operasyonlarda 27 bin 886 litre sahte içki, 67 bin 994 litre etil alkol ele geçirildi, 6 adet yasa dışı alkollü içki imalathanesini deşifre edildi ve 66 şüpheli hakkında adli işlem yapıldı.

İzmir'de de yılbaşı öncesi düzenlenen sahte içki operasyonu ve denetiminde gözaltına alınan 22 şüpheliden 3'ü tutuklandı, 19'u hakkında adli işlem yapıldı.

Ekipler, ayrıca 22 eğlence mekânında da denetim gerçekleştirdi. Aramalarda 261 litre taklit etiketli etil alkol, 195 şişe sahte içki, gümrük kaçağı 2 bin 382 paket sigara, 350 puro, 128 elektronik sigara cihazı ile 1 ruhsatsız tabanca ve 60 fişek ele geçirildi. Sahte içki ürettiği ve satışını yaptığı iddiasıyla 22 şüpheli gözaltına alındı.

-- Sahte içki nasıl ölümcül hale geliyor?
-- İçkinin sahte olduğunu anlamanın bir yolu var mı?
-- Sahte içki içtiğini fark eden biri ne yapmalı?

Bu soruları ve tüm merak edilenleri uzman isimlere sorduk.

KİMYA SANAYİNDE KULLANILAN METİL ALKOL İLE ÜRETİLİYOR

Yazının Devamını Oku

Çok sağlıklı ve formdaydı ama enerji içecekleri yüzünden felç geçirdi! Sekiz yıl sonra bile tamamen iyileşemedi

17 Aralık 2025

Sol tarafında güçsüzlük ve uyuşma, yürüme, yutma ve konuşma güçlüğü şikayetleri ile hastaneye giden 54 yaşındaki adamın tansiyonu da çok yüksekti.

Nottingham Üniversitesi Hastaneleri NHS Vakfı'nda danışman hekim olan Dr. Sunil Munshi, "Tansiyonu çok yüksekti, yaklaşık 254'e 150 milimetre idi. Ancak ona baktığınızda bunu asla bilemezdiniz, çünkü çok sağlıklı görünüyordu. Bu yüzden hipertansiyona sessiz katil diyoruz" dedi.

Yetişkinler için normal tansiyon 120'ye 80 mm HG'nin (milimetre cıva) altındadır. 180'e 120 veya daha yüksek tansiyon, acil tıbbi bakım gerektiren bir tıbbi kriz olarak kabul edilir.

Munshi, "Sol tarafı uyuşmuştu ve taramalar beynin daha derin kısmında, talamusta bir inme geçirdiğini gösterdi. Bu da dengesizliği açıklıyordu. Hastaneye yatırıldı ve tansiyonu 170'e düşene kadar beş farklı ilaçla tedavi ettik” bilgisini verdi.

Her gün sekiz kutu enerji içeceği içiyordu

Eve döndükten sonra, adamın tansiyonu sayısız ilaca rağmen yükselmeye devam etti ve 220'ye ulaştı. Munshi ve ekibi haftalarca cevap aradı, kapsamlı testler yaptı ancak sonuç olumsuz çıktı. Sonra bir gün adam Munshi'ye enerji içeceği alışkanlığından bahsetti.

İşinde uyanık kalabilmek için her gün sekiz adet oldukça etkili enerji içeceği tüketiyordu; gün içinde dört farklı saatte iki kutu. İçeceklerin her biri 160 miligram kafein içeriyordu.

Birdenbire teşhis netleşti.

Yazının Devamını Oku

Deterjanlı kahve içince hastanelik olmuştu! Temizlik malzemeleri nasıl ölümcül hale geliyor? ‘Sakın istifra etmeye çalışmayın’

20 Kasım 2025

KAHVEYİ DETERJANLA HAZIRLADI

Ayben Özçilingir Turtura, önceki gün arkadaşıyla gittiği Beyoğlu’ndaki kafede Türk kahvesi siparişi verdi. Turtura kahveden ilk yudumu alır almaz aniden fenalaşarak tuvalete koştu. Kadın bir süre sonra nefes alamama ve dilinde uyuşma şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalesi hastanede yapılan Turtura kostik madde zehirlenmesi şüphesiyle başka bir hastaneye sevk edilerek yoğun bakıma alınmıştı. Turtura’nın boğazında, yemek ve soluk borusunda, mide ve akciğerinde yanıklar oluştu.

Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı incelemede, işletmeden sorumlu kişilerin babası Engin Ö.'nün mutfakta kullanılan şişelere bulaşık deterjanı koyduğu, kahveyi yapan Münire A.'nın ise kahveyi yanlışlıkla bu deterjan dolu şişeden hazırladığı belirlendi.

LAVABO AÇICI İÇEN BEBEĞİN KALBİ DURDU

Ayben Özçilingir Turtura’nın yaşadığı duruma benzer bir vaka İngiltere’de meydana geldi. Evde annesi temizlik yaparken peşinden giden ve lavabo açıyı alan 18 aylık Sam Anwar Alshameri ölümle burun buruna geldi.

Lavabo açıcıyı süt sanarak içen küçük bebekte anında hayati tehlike arz eden iç yanıklar oluştu. Aile bebeği hemen hastaneye götürdü ve acil servisteyken kalp krizi geçirdi. Üç dakika boyunca kalbi duran küçük Sam, doktorların müdahalesi ile hayata döndürüldü.

Küçük çocuğun solunum yolu, dudakları, ağzı ve dilinde ciddi yanıklar oluştu, 27 doktor ve hemşireden oluşan bir ekip hayatını kurtarmak için mücadele etti. Daha sonra iki ay yoğun bakımda kaldı ve yemek yiyemez, içemez, konuşamaz hale geldi; dudakları da yanıklar nedeniyle neredeyse tamamen kapandı.

Sam’in ağzı kapanmaya başladı ve artık yiyecek veya içecek yutamayacak kadar küçük bir boşluk kaldı. Doktorlar Sam'in burnundaki beslenme tüpünü çıkarıp doğrudan midesine kalıcı bir tüp yerleştirmek zorunda kaldılar.

Yazının Devamını Oku

18 milyonluk otomobil aniden alev almış, kapılar kilitlenmişti... Elektrikli araçlar neden yanıyor? Otomatik kilitlenme bir güvenlik sorunu mu? | 7 SORU 7 YANIT

17 Kasım 2025

Sürücülerin aklındaki soruya, “İstanbul İtfaiyesinin verdiği rakamlara göre son 4 yılda İstanbul'da sadece 19 elektrikli otomobil yanması yaşandı. Buna karşılık benzin/dizel motorlu araç yangını sayısı ise 114 adet olarak rapor edildi. Yaygın kanaatin aksine, elektrikli otomobillerin konvansiyonel araçlara göre 80 kat daha güvenilir olduğunu belirtmemiz gerekiyor” cevabını veren Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, bu araçların neden aniden alev aldığını, sürücü hatalarını ve yapılması gerekenleri anlattı.

1- ELEKTRİKLİ ARABALARIN BATARYALARI NEDEN AŞIRI ISINIP YANMAYA BAŞLIYOR?

Bu duruma termal kaçak deniyor. Termal kaçak, batarya hücresi içinde başlayan ve kontrolsüz bir şekilde hızlanarak hücrenin sıcaklığını artıran ve yanıcı gazlar salan bir zincirleme kimyasal reaksiyondur. Bu durumun ilk ve en önemli sebebi aracın kötü veya dikkatsiz kullanımı sonucu oluşabilecek fiziksel hasarlardır. Bu hasarın özellikle aracın alt tarafında yani batarya koruma plakasını etkilemesi, sürücü tarafından fark edilmez ise bir sonraki alacağı darbede karşımıza çıkabilir. Diğer etkenler; batarya paketinin haricen ısınması, yoğun ve aşırı şarj/deşarj yapılması, imalat hataları olarak karşımıza çıkabilir.

2- YANGINI ÖNLEMEK İÇİN ARABALARDA HANGİ ÖZEL GÜVENLİK SİSTEMLERİ VAR?

Termal kaçak ve yanma önleyici sistemler, elektrikli otomobillerdeki son derece gelişmiş güvenlik önlemleri ile atlatılabilir. Önleyici sitemlerin başında BMS dediğimiz Batarya Yönetim Sistemi gelir. Bu sistem aracın batarya paketindeki tüm voltaj, akım ve sıcaklık türlerini milisaniyeler içerisinde takip ve kontrol eder. Kabul edilen değerler dışına çıkan anormal bir sıcaklık veya voltaj artışında otomatik olarak devreye girer ve gerekli gördüğü koruma protokollerini uygular.

Diğer başlıca güvenlik sistemi TMS dediğimiz Termal Yönetim Sistemidir. Bu sistem BMS ile çalışır ve bataryanın optimum sıcaklık aralığı olan, genellikle 20 - 40 derece arasında çalışmasını denetler. Bu seviyeleri korumak için, sıvı ve hava soğutma/ısıtma yöntemlerini kullanır.

Elektrikli otomobil batarya paketleri darbeye dayanıklı yapısal tasarıma sahiptir. Batarya muhafazası kazalarda veya yol darbelerinde hücrelere zarar gelmesini önlemek için güçlü çelik veya alüminyum gövde ile korunur. Tüm bu sistemler birlikte çalışarak termal kaçağı önceden tespit etmeyi, engellemeyi veya en kötü senaryoda yayılmasını yavaşlatıp kontrol altına almayı amaçlar.

Yazının Devamını Oku

Midye ve kumpir faciası anne ile çocuklarını hayattan koparmıştı... Bu gıdalar nasıl ölümcül hale gelebiliyor? Uzman isim anlattı: Kalıcı hasarlara da neden oluyor

15 Kasım 2025

Ortaköy’de yedikleri kumpir, midye sonrası rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan ailede, çocuklar Kadir Muhammet (6) ve Masal B. (3) hayatını kaybetmişti. Anne Çiğdem B. ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı, dün vefat etti. Baba Servet B.'nin tedavisi sürüyor. 

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, otelin güvenlik kamera kayıtları incelemeye alındı, 4 kişinin ifadesine başvuruldu. Öte yandan ailenin yemek yedikleri belirlenen restoranın mühürlendiği öğrenildi.

Ailenin kumpir ve midyenin yanı sıra aynı gün kokoreç, sucuk ve tavuk tantuni yediği de belirlendi.

İZMİR’DE DE BİR KİŞİ KUMPİR YÜZÜNDEN HAYATINI KAYBETMİŞTİ

Benzer bir olay geçtiğimiz yıl aralık ayında İzmir’de yaşanmıştı. Servet Polat, kızı Bahar Zeyrek ve torunu Gökhan Zeyrek (11) ile Buca ilçesi Efeler Mahallesi’ndeki bir işletmede kumpir yemiş, aile kusma ve ishal belirtileri ile hastaneye gitmişti. Servet Polat 30 Aralık saat 04.00'te evinde ölü bulunmuş, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. İş yeri sahibi N.D. hakkında 'Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 15 yıla kadar ve ‘Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti’ suçu nedeniyle de 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Sokak lezzetlerini çoğu insan sevse de maalesef hijyenik olmayan koşullar ve bozulmuş malzemeler yukarıdaki iki farklı olayda da olduğu gibi ölümlere sebep olabiliyor.

Başta kumpir ve midye olmak üzere tavuk pilav, döner, kokoreç, çiğ köfte, sosisli gibi sokak lezzetlerini tüketmeden önce mutlaka bilmeniz gerekenleri

Yazının Devamını Oku

2050 yılına kadar hasta sayısı 850 milyonu geçecek! Bu bir salgın mı? Türkiye’de durum ne?

14 Kasım 2025

Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun (International Diabetes Federation-IDF) verileri ise deyim yerindeyse ‘dehşet verici’ düzeyde. Federasyonun verilerine göre, diyabetli birey sayısı 2024 itibariyle yaklaşık 589 milyon. Bu sayının 2050 yılında 853 milyon civarına çıkacağı öngörülüyor.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ne özel olarak konuştuğumuz İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Betül Mercan Çiftçi, IDF’nin verilerini yorumladı, Türkiye’deki durumu ve gelecekte görülmesi beklenen rakamları anlattı.

“Antik Mısırlıların da tatlı idrar şeklinde tanımlama yapmaları, o dönemde gözlemledikleri temel belirtinin idrar hacminin artması ve sık idrara çıkma olduğunu gösteriyor. Tatlı ifadesi de idrarda glikoz atılmaya başlayınca idrarın özellikle glikoza bağlı olarak tatlanması anlamına geliyor. Günümüzde diyabet tanısını koyarken esas olarak kan şekeri ve HbA1c gibi sayısal kriterleri kullanıyoruz; fakat poliüri ve glikozüri hâlâ hastalığın tipik bulgu ve şikâyetleri arasında” diyen Betül Mercan Çiftçi diyabetin ortaya çıkmasında rol oynayan temel fizyolojik faktörleri ise şöyle anlattı:

-- Diyabet; insülinin etkisinin azalması, insülin direnci ya da insülinin yeterli üretilememesi, beta hücrelerinden yeterince insülin üretilememesi, glikozun dokular tarafından yeterince alınamaması ya da karaciğerde aşırı üretim yapılması gibi durumlarda ortaya çıkar.

-- Glikoz dengesini bozan en önemli durum da iskelet kasında, yağ dokusu ve karaciğer dokularında insülin etkisinin azalması, karaciğerin glikoz üretiminin artmasıdır. Yine obezite, özellikle abdominal yağ fazlalığı, düşük fiziksel aktivite, genetik yatkınlıklar, yaşlanma, şehirleşme gibi çevresel faktörler de bu diyabet oluşmasında demografik faktörler olarak sayılabilir.

-- İnsülin direnci ise hücrelerin insüline yanıt verme kapasitesindeki azalma durumudur. Kandaki insülin düzeyi normal veya yüksek olabilir ancak doku düzeyinde, örneğin kas, yağ ya da karaciğerde insülinin etkisi yetersiz kalır.

-- İnsülin eksikliği dediğimiz durumda da pankreasta insülini üreten beta hücrelerinin yeterince insülin üretememesi söz konusudur. İnsüline karşı direnç varsa insülin ortamda vardır ama etkisi azdır. Eksiklik varsa da beta hücrelerinden insülin yeterince salgılanamıyordur. İkisi de diyabet oluşumunun temelinde rol oynar.

Yazının Devamını Oku

İki milyondan fazla kadın incelendi, sonuçlar oldukça endişe verici! Doğum kontrol hapları o korkunç hastalığa neden oluyor olabilir

13 Kasım 2025

Uzun yıllardır yapılan çalışmalar, hormonal doğum kontrolü ile meme tümörü geliştirme riski arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürüyor. Bunun nedeni, bu ürünlerin sıklıkla östrojen ve progesteron hormonlarını içermesi ve bilim insanlarının bu hormonların bazı kanser hücrelerinin büyümesini uyarabileceğine inanmaları.

2 milyon 95 bin 130 genç kız ve kadını takip eden İsveçli bilim insanları, genellikle mini hap olarak adlandırılan, yalnızca progestojen içeren yeni hapın, eski alternatiflere göre daha yüksek risk taşıdığını buldu.

İŞTE ARAŞTIRMA SONUÇLARI

-- Uppsala Üniversitesi'nden araştırmacılar, herhangi bir hormonal doğum kontrol kullanımının meme kanseri riskini %24 oranında artırdığını keşfetti. Araştırmacılar, bu durumun her 7.752 kullanıcı için bir ek meme kanseri vakası anlamına geleceği varsayımında bulundular.

-- Mini hap kullanan kadınların (desogestrel adı verilen bir progesteron formu içerir), hormonal kontrasepsiyon kullanmayanlara göre meme kanseri geliştirme olasılığı yaklaşık beşte bir (%20 civarında) daha yüksekti.

-- Buna karşılık, östrojen ve progesteron içeren kombine hap kullananlarda risk artışı %12 olarak kaydedildi.

-- Ancak mini haptakinden farklı bir progesteron türü içeren diğer sadece progesteronlu enjeksiyon veya implant kullanan kadınlarda daha düşük veya hiç risk artışı olmadığı belirtildi.

TÜM BUNLAR NE ANLAMA GELİYOR?

Yazının Devamını Oku

Daire kapısına kamera taktıranlar dikkat, hapse girebilirsiniz! Apartman kapısı özel alan mıdır? Uzman isim detayları anlattı

7 Kasım 2025

2015 yılında Bursa Yenişehir'deki bir binanın yöneticisi, apartmanın içindeki bir evin kapısını görecek şekilde güvenlik kamerası taktırdı. Ev sahibi, kameranın apartman yönetim odasındaki bilgisayara kayıt yaptığını ve apartman yöneticisinin evine girenlerin görüntülerini kaydettiğini belirterek şikayetçi oldu.

‘Özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçundan hakkında dava açılan apartman yöneticisi, önceki gün Yenişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.

Yenişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi sanığa, "görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini" gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Suç işleme kastının bulunmadığını belirten sanık, karara itiraz etse de temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını hukuka uygun bularak onadı.

Yargıtay’ın onadığı karar, apartmanlardaki, müstakil evlerdeki ve hatta iş yerleri önündeki kamera kullanımı hakkında pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi.

BU DAVADA NEDEN ‘ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL’ KARARI VERİLDİ?

“Ceza hukukunda, kişilerin niyetlerine ve amaçlarına bakılmaz. Kanunun suç olarak tanımlayarak koruduğu hukuki yararı eylemiyle ihlal eden kişi suçu işlemiş olur. Bir kişinin oturduğu konuta giren çıkanlar, giriş çıkış saatleri vs. de kişinin özel hayatına dahildir. Apartman yöneticisinin “’amacım asansörü ya da koridoru güvenlik amacıyla kaydetmekti, niyetim buydu’ demesinin bir anlamı yoktur” diyen Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, ekledi:

Yöneticinin önce Olağan veya Olağanüstü Kat Malikleri Genel Kurulunda kamera sistemi kurulması kararını tüm kat maliklerinin 4/5 çoğunluğu ile alması gerektiğinden bahseden Kiraz, “Kurulacak bu sistemin bağımsız bölüm daire kapılarını görmeyecek şekilde ayarlanması gerekirdi. Bu şekilde ilerleseydi burada herhangi bir suç oluşmayacak yine alınan karar da Kat Mülkiyeti Kanununa da aykırı olmayacaktı. Bunu yapmadığı için verilen ceza kararı doğru olup ayrıca bu eylemi görüntü kaydederek yapmış olduğu için de verilen ceza bir kat arttırılmıştır” dedi.

Yazının Devamını Oku