
Paylaş
Bundan da asla vazgeçmeyeceğini söylüyor.
*
İyi ama şikâyet ettiği Avrupa’nın hiç mi şikâyet edilecek tarafları yok?
*
O Avrupa ki...
- İşine geldiğinde ifade özgürlüğünü rafa kaldırır.
- İsrail söz konusu olduğunda insan haklarını unutur.
- Aşırı sağ gelmesin diye aşırı sağcılaşır.
- Siyonizm söz konusu olduğunda adaleti hiç takmaz.
- Türkiye söz konusu olduğunda asla adil olmaz.
*
Özgür Özel biraz da işin şu kısmına odaklanabilir mi:
*
Ben hükümeti Avrupa’ya şikâyet ediyorum da...
Avrupa’yı kim kime şikâyet etsin?

BÜTÇE MARATONUNDA DİKKATİMİ ÇEKENLER
- GÖKHAN GÜNAYDIN: Konuşmasında acıklı bir tını var. En incitici olduğu anlarda bile acıklı olabiliyor. Ses tonuna ve vurgularına yansıyan o acıklı tını, konuşmalarının etkisini en az on misli yükseltiyor.

*
- CEVDET YILMAZ:
Adı geçtiğinde hep şunları söylerim: “Çok halim selim biri, polemiklerden özenle kaçınır”. Fakat son bütçe görüşmelerinde fark ettim ki istediğinde muazzam bir polemikçi olabiliyormuş.

*
- ALİ MAHİR BAŞARIR: Aşırı atak, aşırı heyecanlı, aşırı enerjik, aşırı dinamik. Saldırılarda gayet iyi ama defansa geçtiğinde azıcık bocalıyor. Bakınız: Mezarlıkta rakı savunması. Tribünleri fazla dikkate almasa çok daha samimi görünecek.

*
- LEYLA ŞAHİN USTA: “Mezarlıkta rakı” ile “kokain çeken gazeteci” konusunda... Mantığı sağlam, kurgusu kusursuz, sistematiği düzgün bir polemik çıkarmasıyla dikkatimi çekti.

*
- VELİ AĞBABA:
Biraz hızlı konuşuyor. Bu nedenle kelimeleri yutuyor. Ne dediğini anlamak için uğraşıyorsun. Ancak şunu da söyleyeyim: Samimiyet açısından on numara beş yıldız.

*
- OSMAN GÖKÇEK: Bütçe görüşmelerinde bazı CHP’lilerin düzeyli olmak gibi bir kaygısı olmayabiliyor. İşte tam bu noktada devreye giren isim Osman Gökçek oluyor. Devreye girdiği anda da düzeyli olmak gibi bir kaygısı olmayan CHP’lilere Meclis’i dar ediyor.

*
- YUSUF TEKİN: Polemiklerdeki başarısının sırrı şurada: Pek bağırmıyor, asla sinirlenmiyor, sinir bozucu biçimde gülümsüyor, yeri geldiğinde kafa buluyor, sırası geldiğinde matrak geçiyor.

*
- HULKİ CEVİZOĞLU:
Pek kürsüye çıkmıyordu. Bir çıktı pir çıktı. Meclis’in en karıştığı anlar, onun konuştuğu anlar oldu. Attila İlhan’ın deyişiyle “Tahrip gücü yüksek saatli bomba” gibi bir adamdır Hulki Cevizoğlu.

SADETTİN SARAN’IN SAVUNMASI
- Konuyu hiç sulandırmadı, olayı hiç başka taraflara çekmedi.
- Asla “Ben Fenerbahçe’nin başkanıyım. Bana bunu yapamazsınız” demedi.
- Somut sorulara somut cevaplar verdi.
- Hiçbir soruya, “Bana böyle bir soru soramazsınız” diye yanıt vermedi.
- Kendisine yönelik operasyonun arkasında başka şeyler aramaya tenezzül etmedi.
- Yurtdışındaydı, koşa koşa geldi.
*
Sonucunun ne çıkacağını tabii ki bilmem ama Sadettin Saran’ın bu savunma çizgisi, herkese örnek olması gereken bir savunma çizgisidir.

FİTNE ZAMANI NE YAPMALI
Konuyla ilgili hadisten aldığım ilhamla yazıyorum:
*
Yürüyorsan dur. / Ayaktaysan otur. / Konuşuyorsan sus. / Koşuyorsan yürü. / Bağırıyorsan sesini alçalt. / Çok geziyorsan evine dön.
KÜFRE GAZOZLA DESTEK VERENLER
Bursa’dan çıkan bir gazoz markası var.
O markanın gazozlarıyla poz veriyorlar.
*
Amaç?
Leyla Zana’ya Bursaspor tribünlerinden edilen aşağılık küfürlere destek çıkmak.
*
- IRKÇILIK: Aşağılık bir şeydir.
*
- AHLAKSIZLIK: Haysiyetsizlik gibi bir şeydir.
*
Hem ahlaksızlık hem ırkçılık ise...
Aşağılık ve haysiyetsiz olmakta sınır tanımamak gibi bir şeydir.
MİSS TÜRKİYE VE ANNESİ
Önce olaya bakalım:
*
- Bir güzellik yarışmasında birinci olan Sıla’yı ilk kutlayan annesi olmuş.
- Aaaa! Bir de bakıyoruz ki: Sıla’nın annesi başörtülü.
- Fakat o da ne? Annesinin boynunun azıcık açıkta kaldığını fark eden Sıla, hemen o kısmı örtmeye çalışıyor.
*
Bu örnek olaydan çıkarılması gereken üç önemli sonuç:
*
- BİR: Türkiye, belirli şablonlara sığmayan, kalıplarla açıklanamayacak türde bir ülke.
- İKİ: Yaşam tarzları üzerinden genellemelere gidenler fazlasıyla yanılabilirler burada.
- ÜÇ: Sınıfsal, kültürel analizler yaparken bir anda hiç olmayacak bir realiteye toslamak mümkündür.
*
Kısacası zordur bu coğrafyada sosyoloji falan yapmak.

Paylaş