Aristophanes’in ve Attâr’ın kuşları Mardin’de uçacak

MARDİN’İN zengin kültürel birikimini çağdaş sanatla buluşturan Mardin Bienali’nin yedincisi 15 Mayıs – 21 Haziran 2026 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Haberin Devamı

Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın direktörlüğünde, Mardin Sinema Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen, küratörlüğünü Çelenk Bafra’nın üstlendiği bienalin kavramsal çerçevesi pazartesi günü Beyoğlu Minoa Pera’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı.

Hakan Irmak’ın bienalin tarihiyle ilgili yaptığı sunumdan sonra küratör Çelenk Bafra, ‘GÖKzemin’ olarak belirlediği başlığın çıkış noktasını açıkladı. Bafra oldukça sağlam temellere dayandırdığı kavramsal çerçeveyi Mardin’le nasıl örtüştürdüğünü şöyle anlattı:

Bugünün dünyasında, bütün bu ağırlıklar, karşıtlıklar, kamplaşmalar, kırılmalar ve eşitsizlikler içinde hayal kurmak hâlâ mümkün mü?

Ve eğer mümkünse, bu hayal gerçekliğin zemininden kopmadan nasıl kurulabilir?

‘GÖKzemin’ bu sorudan doğan bir başlık. Birbirine zıt gibi görünen iki kelimeyi yan yana getiriyor ama onları uzlaştırmaya çalışmıyor.

Haberin Devamı

İnanç ve felsefe dünyasında da çağrışımları olan GÖK kelimesini büyük yazarken Farsça kökenli ama daha ziyade politik ve teknik terminolojilerde kullanılan ‘zemin’ kelimesini küçük harfle yazıyor; ikili ama birleşik bir kelime yaratıyorum. Aralarındaki gerilimi sabitliyor ve tamamlayıcı bir düşünce alanı açmayı deniyorum. Çünkü Mardin’in kendisi de böyle bir yer: gökle yer arasında asılı duran; hem ufka hayallerle birbirine bakan hem de tartışma ve çatışmaları zeminine taşıyan bir şehir.”

Aristophanes’in ve Attâr’ın kuşları Mardin’de uçacakÇelenk Bafra

EN UZUN GECEDEN EN UZUN GÜNE

Kavramsal çerçeveyi oluştururken Aristophanes’in Kuşlar adlı komedyası ve Ferîdüddîn Attâr’ın Kuşlar Meclisi olarak bilinen mesnevisi Mantıku’t-Tayr’dan hareketle yola çıkan Bafra, her iki metnin kuşları yalnızca doğanın bir parçası olarak değil; arayışın, eleştirinin, direnişin ve dönüşümün simgeleri olarak ele almasına vurgu yapıyor.

2010’dan bu yana düzenlenen Mardin Bienali, tarihinde ilk kez, bu edisyonuyla birlikte, eski şehrin sınırlarının dışına çıkarak Dara Antik Kenti, Deyrulzafaran Manastırı ve Kızıltepe’yi de sergi mekânı olarak kullanacak.

Haberin Devamı

Çelenk Bafra bienalin kapanışını özellikle 20-21 Haziran’da, yani yaz gündönümünde, yılın en uzun gününde, Dara Antik Kenti’nde yapılacağını belirterek nedenini şöyle açıklıyor:

Bugün, en kısa günün hemen ardından bu yolculuğu başlatırken; bienali de ışığın yeryüzünde en uzun süre kaldığı günde, açık havada, doğanın içinde tamamlamak istiyoruz. Özellikle Dara’da buluşmalar, performanslar ve doğayla iç içe etkinlikler olacak. Kuşların gökyüzünde daha uzun süre süzüldüğü, gölgelerin yavaşladığı, günün neredeyse bitmek bilmediği bir zamanda... Bienal, bir serginin sona ermesinden çok, bir döngünün tamamlanışı gibi yaşanacak.

Attâr’ın kuşları gibi uzun bir yolculuğun ardından, Aristophanes’in kuşları gibi gökyüzüne bakarak. Ama ayaklarımız hâlâ zeminde.”

Haberin Devamı

 Aristophanes’in ve Attâr’ın kuşları Mardin’de uçacak

İPEĞİN ZARAFETİ TAŞIN KALICILIĞI

SANAT eserlerini galeri duvarlarıyla ya da müzelerle sınırlı tutmadan gündelik hayatın içine dahil eden anlayışın son örneklerinden birini gerçekleştirdi Bursa Uludağ’da yeni açılan Ceylan Splend’or Oteli.

Özellikle yaz aylarında Bodrum gibi tatil yörelerindeki otellerde açılan sergiler konuklarına sanat odaklı bir deneyim alanı da sunmaktaydı. Güneş, deniz ve kumla sınırlı tatil döngüsünün içine sanatı da eklemişlerdi böylece.

Ceylan Splend’or Uludağ kendini sadece kış oteli olarak konumlandırmıyor. Dört mevsim yaşayan bir dağ oteli olarak sanat ve gastronominin öne çıktığı bir konsept sunuyor.

Otel kapılarını farklı disiplinlerden 15 sanatçının resim, dijital art, enstalasyon ve dokuma gibi birbirinden farklı tekniklerle özgün üretimlerinden oluşan ‘İpeğin Hafifliği, Taşın Ağırlığı’ sergisi ile açtı. Sergiyi otelin davetiyle düzenlenen bir basın gezisi sayesinde görme imkânım oldu.

Haberin Devamı

Aristophanes’in ve Attâr’ın kuşları Mardin’de uçacak

Bursa’nın kültürel zenginliğinden ilham alan serginin küratörü Berkay Görgü, “Bu sergi, ipeğin hafifliği ile taşın ağırlığı arasında kurduğu köprüyle, Bursa’nın derin belleğini yeniden duyumsamaya davet ediyor” diye açıklıyor amacını.

Girişte Belkıs Balpınar’ın Bursa ipeğinden dokuduğu tavandan sarkan Güneş Işınları adlı eseri karşılıyor ziyaretçiyi, hemen arkasında ise Çağrı Saray’ın yine Uludağ’ın asırlık çınarlarından esinlenerek ürettiği ‘Başıboş ve Çoğul’ işi var.

 Alper Aydın, Bilal Hakan Karakaya, Defne Parman, Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Esra Özdoğan, Mehmet Ali Uysal, Merve Zeybek, Nazlı Gürlek, Özge Enginöz, Özgür Demirci, Sinem Dişli, Tuğçe Diri sergide eserleri olan diğer sanatçılar.

Haberin Devamı

Doğa, tarih ve insan arasındaki görünmez bağı çağdaş bir dille yorumlayan ‘İpeğin Hafifliği, Taşın Ağırlığı’ sergisini, 31 Mart 2026 tarihine kadar görülebilir.

Aristophanes’in ve Attâr’ın kuşları Mardin’de uçacak

Yazarın Tüm Yazıları