Fenerbahçe Beko, Euroleague’in zirvesi yolundaki kritik maçta Barcelona’yı 72-71 yendi. Temsilcimiz, 17. karşılaşmasında 11. galibiyetini elde ederek liderliğe bir adım daha yaklaştı. 5 maçlık galibiyet serisi sona eren İspanya temsilcisi ise, 18. maçında 6. mağlubiyetini aldı.
BARÇA ÇOK FORMDAYDI
Skorer oyuncuları Willy Clyburn ve Tornike Shengelia’dan yoksun olmalarına karşın 5 maçtır kazanan Barcelona, genelde geçiş hücumlarıyla sonuca giden bir takım. Savunması daha sert ve sağlam olanın kazanacağı varsayılan maça yumuşak giriş yaptığımızdan Barça’yı yıldıramadık maçta ortak kaldılar. Neyse ki üçlük zengini rakibe kolay atış vermedik. Çember dövüp durdular.
Son üç maçımızda 23 sayı ortalamasıyla oynayan, fazla kilolarından kurtularak daha da fit hale gelen Talen Horton-Tucker ve Baskonia ile oynadıkları son karşılaşmada 43 sayı atan Kevin Punter, başlama düdüğüyle birlikte verimlilik ve faydalı olma yarışına girdiler.
Kısalarla çembere gitmek gene ana silahımızdı. Tarık Biberovic doğru toplar kullanarak etkili olurken top kayıplarımız yüzünden yediğimiz karşı seriyle maçı kıramadık ilk yarıda.
BALDWiN ‘HIZIR’ GiBiYDi
Can yakan seviyede ısınan ellerinin katkısıyla agresifliklerini artırdıkları üçüncü çeyrekte farkı koruma dinginliğimizi Devon Hall ve Nicolo Melli’nin akıllı savunma dokunuşlarıyla sağladık.
Kafa kafaya girdiğimiz son çeyrekte rakibin isabetleri artarken etkin ribaundlarımızla bulduğumuz topları olumlu değerlendiremeyince top kayıplarımız arttı. Maçın gidişatı aleyhimize seyrederken hızır gibi yetişen Wade Baldwin, son saniyelerde kullandığı üç serbest atışı sayıya çevirerek gecemizi kurtardı.
İki gün önceki Zalgiris deplasmanından zaferle dönmemizi sağlayan yeni koçumuz Laso, Petrusev’li beşiyle boyalı alanımıza hücum eden Dubai karşısında fiziksel açıdan güçlü oyunculara ağırlık verdi. Beaubois, 10 dakika süre aldığı ilk yarıda eski günlerindeki gibi kontrolü ele aldı. İsabetlerimiz düşük olmasına rağmen soyunma odasına 37-30 önde gittik.
ACEMİCE HATALAR
İkinci yarıda Cordinier ve Weiler-Babb, üçlük atışlarıyla Efes’i taşırken, rakibe çok fazla hücum ribaundu verdik. 57- 52 önde girdiğimiz son çeyrekte biz hücumlardan boş dönünce, Kabengele ile pota altından, Bertans’la dış atışlardan basketler bulan Dubai, bitime 5 dakika kala skoru dengeledi. Daha sonra biz acemilikler yaparken, Dubai sakin kaldı ve skor üstünlüğünü korudu. Buna rağmen skor 76-78 iken bitime 9.7 saniye kala galibiyet fırsatı elimize geçti. Ancak Loyd, bomboş üçlüğü kaçırınca, 2.1 saniye kala Wright serbest atışlarla skoru belirledi: 76-80.
EuroLeague'de Fenerbahçe Beko, sahasında Panathinaikos’a 81-77 mağlup oldu. 6 maçlık galibiyet serisi sona eren sarı lacivertliler 15. maçında 6. yenilgisini aldı. Ergin Ataman’ın çalıştırdığı, Cedi Osman ve Ömer Faruk Yurtseven’in forma giydiği Yunan ekibi ise 16. maçında 10. galibiyetini elde etti. Cedi 11 sayı, 2 ribaund üretirken, Ömer 7 sayı, 4 ribaund, 1 asistle oynadı.
Fenerbahçe, tüm rakiplerine ‘savunmayla pişirip hücumla dağıtan’ yıkılması zor bir kurumsal yapıya dönüştüğünün mesajını verdiği azimli bir oyun oynadı Panathinaikos karşısında. Koç Jasikevicius’un korktuğu gibi NunnSloukas-Shorts üçlüsü bire birde savunulması zor oyuncular oldular. Baskıyla onları dışa iterek, açık alan vermeden oynama planımız uzun süre başarıyla işledi.
TELAŞLI OYNADIK
Ataman, bizim adam değişmeli savunmamızı boşa çıkarmak için hücum ritmini yüksek tuttu. Mükemmel oynayan Birch faulleri dörtleyip çıkınca boyumuz kısaldı. 3. çeyrekte Melli liderliğindeki savunma şoklarıyla rakibi sayı orucuna soktuk ama bitime 7 dakika kala geri geldiler. Telaşlı oynayınca top kayıpları sarmalına girdik ve maç elimizden kayıp gitti.
F.Bahçe EuroLeague’de galibiyet serisini 6’ya çıkartırken 17 sayı geriden gelerek muhteşem galibiyet aldı. Beş yıldır bir arada oynayan Monaco takımı birbirini ezberlemiş. Giderek alameti farikası olmaya başlayan sert ve sağlam savunmasını ‘çok koşan iyi atan’ rakibi karşısında akıllı uyguladı F.Bahçe.
BİRDEN FAZLA GALİBİYET BU
Top kayıpları ve çember dövmelerle kısır döngüde girilen maçta başta topun değerini bilerek az kayıp yapan Monaco tutukluk zincirlerinden boşandıktan sonra koşarak, pota dibinde uzundan uzuna ikili oynayarak, son çeyreğe kadar elinde tuttu maçı.
Takip mesafesinde kalmanın semeresini görerek son çeyrekte ortaya getirince panikleri başladı. Gecenin adamı Birch’le yoğun hücum ribaundu alarak birkaç kez dış atış üçlük tehdidimizle netice almaya gittik ve yüksek isabet bulamamamıza rağmen çembere oradan da serbest atış çizgisine giderek transferinden bu yana ilk kez Fenerbahçeli olan Tucker’ın takır takır oynadığı maçı alıp döndük İstanbul’a.
Anadolu Efes, EuroLeague’deki 14. maçında konuk ettiği Real Madrid’e 81-75 yenilerek, 14. maçında 9. mağlubiyetini aldı. Efes’teki koç değiştirme curcunası nedense gidenlere yarıyor ama nedense takımda iyi yönde bir gelişme görülmüyor.
Dün akşam salon, bit pazarına nur yağdırmak için görev bekleyen Tanjevic, neme lazım pazarda olayım diyen Alimpijevic gibi koç adaylarıyla doluydu. Baştan getirilmesi yanlış olan Kokoskov’un gönderilmesi sonrası geçici olarak takımın başına getirilen Trifunovic, saha içi koç Larkin’den yoksun olmasına rağmen kenarda olumlu katkı verdi. Avrupa’nın en iyi devi Tavares’e inatla direnen Cordinier başta olmak üzere Smits ve Ercan, Efes’te günün en başarılı isimleri olarak sivrildi. Sakatlık sonrası 11 dakikada iyi işler yapan Beaubois lacivert beyazlıların katma değeri olurken, Real’de joker rolünü üstlenen Hezonja, takımı sırtlamada Campazzo’nun bile önüne geçti.
ÇEMBER BİZİ SEVMEDİ
Garip oyuncu deneyimleri yapmasak, maçın sonunu bitirecek doğru 5’i bulabilsek momentumu vermeyecektik. Final Four olağan şüphelisi Real Madrid’i yenmek işten bile değildi. Maç birkaç defa geldi Efes’e. Ne var ki son 5 dakikada çember de bizi sevmeyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu
A Milli Erkek Basketbol Takımımız, 2027 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri C Grubu’ndaki 2. maçında İsviçre’yi deplasmanda 85-60 yendi. İlk sınavında da Bosna Hersek’i rakip sahada 93-71 mağlup eden 12 Dev Adam, liderliğini sürdürdü.
PARiS GiBi OYNADILAR
Gruptaki ilk maçında Alimpijevic’in Sırbistan’ı karşısında 23 sayı öne geçmesine rağmen yenilen İsviçre, neredeyse tamamı Türk vatandaşlarıyla dolu Frioburg’daki salonda Paris Basketball tarzı ‘hızlı gelip yoğun atış yapma tsunamisi’ yapmak istedi. Devlerimiz maç boyu dinginliklerini koruyarak rakibe bu şansı tanımadı.
Çok koşarak kora kor oynayan rakip karşısında bu tür kaosun cezalandırıcıları Cedi ve Onuralp’in olmayışı handikabımızı Tarık, Ercan, Kenan gibi öteki kahramanlar hissettirmediler. Uzunlarımız Ömer, Sertaç ve Yiğitcan’ın kısa devrilmeleriyle bulduğumuz ters eşleşme sayılarıyla hücum akışkanlığını ve verimini sağladık. Ev sahibinin cılız kalan reaksiyonu baskı yaparak yayın dışına sürükleyerek top kaybı yaptırmak oldu ama pabuç bırakmadık. Yüksek tempomuzu giderek artırıp, farkla doğru orantılı şekilde maçı koparıp aldık.
SAVUNMADA DA iYiYDiK
Savunma disiplinini de bozmadık ki bu gelecekte milli takımımızın çatısının sağlamlığını pekiştirecek ellerin sıcak olmadığı maçlarda çok lazım olacaktır.
2027 Dünya Kupası’na giden ‘uzun ince elemeler yolu’nda 12 Dev Adam’ın oyun şablonunun oturduğunu görmek, bizim adımıza gecenin bir kazanımı oldu.
Avrupa ikincisi A Milli Erkek Basketbol Takımımız, 2027 Dünya Kupası Elemeleri 1. Tur C Grubu’ndaki ilk maçında konuk ettiği Bosna Hersek’i farklı yendi: 93-71.
Her ne kadar 7 parçaya bölünmüş olsa da, coğrafya rafine basketbolun kaderidir dercesine Bosna Hersek’in her bir parçasının Yugoslav basketbolunun ana sertlik ve atletizmini muhafaza ettiğini gördük.
Maç boyunca direnç koymakta geri adım atmadan, kopmadan asıldılar oyuna. Ancak bizim hücum kalite üstünlüğümüz galip geldi. Koç Ergin Ataman, uzunlarımızı kaleci gibi kullanarak pota altı etkinliğimizi sağladı.
Uzun süre başa baş oynayan Bosna Hersek’i son çeyrekteki üçlük yağmuru çaresiz bırakıp, değerli bir galibiyetle gruba başladık. Grubumuzdaki diğer maçta Sırbistan, kendi sahasında İsviçre’yi 89-86 yendi.
Fenerbahçe Beko, EuroLeague’in 13. haftasında konuk ettiği Virtus Bologna’yı 66-64 yenerek üst üste 5., toplamda 8. galibiyetini alıp zirve yürüyüşünü sürdürdü.
Sarunas Jasikevicius, peş peşe dört maç kazanarak yakaladıkları olumlu momentumu sürdürülebilir kılmak için Vildoza, Pajola ve Morgan gibi gardların kontrolünde bir takım olan Bologna’nın, çembere gidip sürpriz hücum yapabilen ve uzun oyuncularının ribaundlarda iyi iş çıkardığını biliyordu.
ÇEMBER DÖVÜP DURDUK
Litvanyalı koç, ligin en iyi savunma takımı olma özelliğini hücuma da yansıtma kararlılığındaydı ama fazla rahatlamış eller çember dövünce son 5 dakikaya misafirperver kaldık rakibe.
Önemli kozları Smailagic’den yoksun gelen deplasman özürlü Virtus Bologna, ne yapacağını hiçbir zaman kestirmediğimiz ‘deli fişek’ Carsen Edwards’a bel bağlayarak, onun teke tek sokak basketboluyla sıkıntı yarattı Fenerbahçe’ye.
iKi TARAFI KESKiN BIÇAK
Biz hücum akışkanlığını bir türlü yakalayamazken, onlar iyice atar sokar oldu. Bu dönemde savunma ribaundlarıyla gelen açık alan sayılarıyla sayı bulabildik.
İki tarafı keskin bıçak olmada, eksi verimlilikte olan Horton-Tucker maalesef Carsen Edwards’dan aşağı kalmadı. Neyse ki kısalardan verim alamadığımız gecede maç sonu dejavusu yaşadık. Devon Hall, Wade Baldwin ve Bonzie Colson enerji yüklemesi yaparak maçı kurtaran adamlar olurken, Melli skoru 66-64 yapan zor pozisyondaki 2 sayılık basketi ve peşinden yaptırdığı hücum faulle geceyi aydınlatan kahraman oldu.